Çanakkale Zaferi’ni anmaya hazırlanırken, aynı saatlerde Afrin’e de bayrağımız asılıyordu... Anlatılmaz öyle bir duygu kapladı ki yüreğimi, “bu duyguyla tanışmayan insan kimbilir ne zavallıdır” diye düşündüm.
Silah yetmez
Amerika, istediği kadar silah versin...
PKK ve PYD gördü ki, malûm emelleri için silah yetmez, yetmiyor. Başka şeyler de lazım...
İşte onlar da Türk Ordusu’nda var. PKK ve PYD, bir de şunu gördü: Amerika’nın onu nasıl sattığını...
Daha bu hiç.
Münbiç’te nasıl satacağını da görecek.
İç siyaset
Dönelim şimdi içeriye. En zor durumda olanlar, anketçiler... Elde ettikleri bulguları, kimseye beğendiremiyorlar. Hatta kendi siyasi tercihlerini anketlere yansıtmakla suçlananlar bile var...
Ben buna inanmam.
Bizim anketçiler, batı ülkelerindeki meslektaşlarından daha başarılı ve objektiftirler.
★
Bizi anketçiler değil, büyük ihtimalle denek’ler yanıltıyorlar. Türlü sebeplerle sorulara doğru cevap vermiyorlar. Ya korkuyorlar, ya utanıyorlar... Ya da dalga geçiyorlar. Baş problemimiz ciddiyetsizlik değil mi?
Yine de en ciddi denekler, Kürt seçmenlerdir. Onlar her soruya takır takır cevap verirler.
İşte, buna güvenerek...
Bir merakım var:
- Kürt seçmenler, acaba MHP’ye mi daha mesafeli yoksa CHP’ye mi?
Mesele oy meselesi değil. Sosyolojik bir süzgeçin tam zamanıdır. Çünkü köprülerin altından çook sular gelip geçmiştir.
★
Son bir not... Adaylara dair. CHP, Cumhurbaşkanı adayını açıklamadı. Belediye Başkan adayları da zaten bilinmiyor.
- Niye? Yıpranmasınlar diye. Yahu, bizde bir adamı yıpratmak için 12 ay gerekmez. 3 ay bile gerekmez. Evelallah 3 günde o işi becerir, insanı perişan ederiz.
Kaldı ki yıpratılmaya müsait bir aday çıkartmak şart mı? Ekmeleddin Bey’i yıpratabildik mi? Sadece üzdük.
19 Mart 2018, Pazartesi 05:00
Haberin Devamı