Rauf TamerDurup dururken

HABERİ PAYLAŞ

Durup dururken

Hatırlıyorum da, uzun ömürlü hükümetler, bütün kurumlarla kavgalı olurdu... Şimdi, muhalafet herkesle kavgalı. Önüne gelene fırça atıyor.

Yargıtay'a, Danıştay'a, HSK'ya, TOBB'a, bazen TSK'ya bile... TÜSİAD hariç, azarlamadığı kurum yok.

Hele Genel Başkan'ın şekeri mi iniyor, şekeri mi çıkıyor, belli değil.

- AKP'ye oy veren çiftçiye, çiftçi demem diyor. Sırf çiftçiyle kalsa iyi...

- AKP'ye oy veren öğretmene öğretmen demiyor.

- AKP'ye oy veren doktora, mühendise de doktor demiyor, mühendis demiyor.

- Beğenmediği hakime, savcıya da asla hakim demiyor, savcı demiyor. Ya ne diyor?

Haberin Devamı

- Sarayın Hakimi, Sarayın Savcısı.

Sayın Genel Başkan, insanların birer siyasi tecihleri olabileceğini hiç düşünmüyor. Hür düşünce şampiyonu gibi gözüktüğüne bakmayın, tutacağınız siyasi partiye karışıyor. Yetkisi olsa belki tutacağınız futbol takımına da karışacak.

Sonra da iddialı bir demokrat geçiniyor. "Türkiye'ye demokrasi getireceğini" söyleyip duruyor.

Şaşmaz kuraldır:

Sahici bir demokrat, sabah akşam "Ben demokratım" diye bağırmaz.

Tıpkı ne gibi? Dürüst isanların durup dururken "Ben dürüstüm" diye övünmeyeceği gibi.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder