Bir ülkeyi kimlerin yöneteceğini elbette sandık belirler... Ama nasıl yönetileceğini yasalar tayin eder. Hal böyleyken sandık her şey değildir diye bağırmanın anlamı yok.
Evet... Demokrasilerde sandık tek başına hiçbir şey değildir ama çıkarın bakalım sandığı demokrasi envanteri’nden, geriye ne kalıyor?
Hele bir de her gün seçim, ille de seçim diye bağırmışsanız...
Olmazsa olmaz
Anlaşılıyor ki, HDP’siz bir Millet İttifakı, planlanan hedefin çok uzağında kalacak.
Öyle veya böyle, HDP’yle anlaşmak şart.
Ama nasıl? CHP, HDP’ye muhtaç da, HDP sanki CHP’ye muhtaç değil mi?
Mesele ne Türk tahakkümüdür, ne de Kürt tahakkümü. Bütün mesele, Türk - Kürt kardeşliğidir. Formülü de şudur:
- HDP, Kürtleri incitmeden Türkleşmeli...
Türkleşmekten kastım, “bâri” şu topraklara özen göstermeli. Ve bayrak’a saygı.
Eşkal
Millet İttifakı, çatı aday için eşkal veriyor. En belirgin vasfı da:
- Milliyetçi ve muhafazakâr bir aday. Hayır, yetmez. Mukaddesatçı da olsun ki, sosyal demokratlık bile Cumhur İttifakı’na kalsın.
BM’de reyting
Önümüzdeki hafta Birleşmiş Milletler’de Cumhurbaşkanı Erdoğan yine bir konuşma yapacak. Orada reytingi en yüksek konuşmacıdır Erdoğan...
Diğer temsilciler, hep suya sabuna dokunmadan boş laflar ederken, Türkiye Cumhurbaşkanı, her oturumda dikkatleri kendi üzerine çekmiştir.
Sanırım konuşması yine olay olacak, çünkü dünya liderlerinin ayıplarını yüzlerine karşı söyleyecektir.