Giriş
Sonuçlara gelmeden önce, sandık başında Sinan Oğan’ın verdiği demece değinmek istiyorum. Özetle “linç kültürünün ne iğrenç bir şey olduğunu” vurguladı. Ve ekledi:
- Türk Milleti, bunu yakından gördü ve yaşadı...
Herkes notunu vermiş olmalıdır.
*
Evet... Bizler mahalle baskısı deyip geçtik ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Ne demek baskı?
Tehdit, küfür ve hakaret’in adı baskı olur mu? Demokrasilerde bunun yeri var mı? Biz bunun için mi seçim yapıyoruz?
*
Buyurun, şimdi açık açık sonuçları konuşalım. Şu bölgede seçim yapabilen bir rejime sahip ülke olduğumuza şükrederek.
*
Bu defa da Faik Öztrak, erkenden çıktı sahneye. Ne dedi? Sandık görevlilerimiz ve müşahitlerimiz, bütün engellemelere rağmen...
Sonunu dinlemedim. Zaten bize söylüyor değil ki, Batı’ya sesleniyor... 63 yıldır aynı slogan.
*
Faik Öztrak bir şey daha söylemiş: “Her 2 kişiden birinin bize oy verdiği anlaşılıyor” demiş...
Acaba nereden anlamış olabilir?
*
Katılımda 90’lı rakamlara alışmışız, artık 80’li rakamları beğenmiyoruz. İttifaklardan biri erken havlu atmış, sandığa gitmemiş. Kim olabilir?
*
Ankara ve İstanbul oylarının dağılımına bakın. Ne oldu da böyle oldu. Gayet açık...
Millet İttifakı’nın 15 gündür yaptığı tornistanı, seçmenler karakter zafiyeti olarak görmüş olabilirler. İsterseniz HDP’li şehirlerin oylarını da bir inceleyin. 14 Mayıs’la kıyaslayarak.
*
Şunu da unutmayalım. Ümitsiz vak’a olan 2’nci tur’a son dakikada renk ve ivme katan unsur, herhalde Ümit Özdağ olmuştur.
*
Şimdi Kemal Bey’in yapacağı ilk iş, yarından tezi yok bir erken seçim çağrısı yapmaktır.
Battı balık yahu. 14 kere yenilmekle 15 kere yenilmek arasında hiçbir fark yok...
Bana inanmıyorsa Muharrem Ince’ye sorsun.
