İş öyle bir noktaya geldi ki, Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık gibi mevkiler, birer ödül, birer ikramiye haline dönüştü.
......
Ara yerde komisyoncular da türedi. Siyasi husumet, birden bire cazip bir borsaya benzedi.
Anayasa maddeleri dahil, her şey pazarlık konusudur. Laiklik bile açık artırma yoluyla yeniden gündemde... Hele terörle mücadele, devlet politikası olmaktan çıkıp, ittifaklara gizli bir malzeme olarak girmektedir. Hem de pahalı bir malzeme...
İşin kötüsü... Bütün bunlar demokrasi adına. Bir ittifaka girmek, ilke birlikteliğiyle değil, şart koşulan menfaatle ilişkilidir. Cezaevlerinden tahliye edilecek gruplar bile tespit edilmiş, her birine söz verilmiştir. Mesele o kadar şahsidir ki, cezaevlerine girecek yeni grupların listeleri de hazırdır. Rövanş...
Demokrasinin şöleni ve bayramı olan seçim, ne yazık ki şimdiden bir kıyım arenası’na dönüşmüştür. Memurlar bohçalarını hazırlasın. Valiler, kaymakamlar, öğretmenler, polisler, şunlar bunlar, hepsi deplasmana çıkacak... İş adamları mı? Yok canım, onlar işlerini bilirler.