Trump, Amerika’da nelerle boğuştuğunu Tayyip Erdoğan’a göstermek istedi. Kısmen gösterdi de. Yani “sana verdiğim sözleri tutamıyorsam, işte sebebini anla ve beni mazur gör” demek istedi.
Aynı gün... Azil süreci tıkır tıkır işlerken, Trump hiç kafayı oraya takmadı. Türk Heyeti’ne konsantre oldu. Hem de 5 saat. Kuyruğu öyle dik tuttu ki, tüccar zekasını yine kullandı, patriotları pazarlamaya çalıştı.
Soykırım yasasını bloke eden Senatör Graham, sanmayın ki Türk dostudur... Bilakis, Türkiye karşıtlarının en azılı olanı o. Trump’ın ricasıyla (!) tasarıyı bloke etme görevi ona düştü. Cezalı gibi, oh. - Şeytan azapta gerek.
Şu meşhur mektup sayesinde gördünüz ki, milli onurumuza çok düşkün insanlarız. Madem öyleyiz... Keşke 50 yıldır uğradığımız hakaretlere de aynı tepkileri gösterseydik, keşke...
Amerika faslını burada kapatırken son bir not. Ne kazandık diyebilirsiniz. Ama ne kaybettik diye de bir düşünün. Haa, çok mutlu olmak istiyorsanız fiyaskoydu, hezimete uğradık diyerek bayram edin, bayram.