İsabet buyurdular. Çatı dedikleri tek aday’la seçime gidecekler ki, hangi partinin yüzde kaç oy aldığı anlaşılmasın... 3 mü, 5 mi, 15 mi? At atabildiğin kadar.
Şimdi parlak bir öneri daha var: Masaya oturduklarında küçük parti- büyük parti ayrımı olmasın. Buyurun bakalım. Eşitler arasında birinciyi seçecekler. Eşitler arası? Yani mesela: Gelecek Parti’yle Gelmeyecek Parti arası. Nasıl ama? Ne buluş ama?
Demokrasiyle oynaya oynaya, onu tanınmaz hale getirdiler. 28 Şubat’ta seçime hiç girmemiş bir parti koalisyon ortağı olmuştu ya, şimdi de yüzde 1 oy alan parti koalisyon ortağı olacak. Nasıl olur? Olur. Madem siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurudur, öyleyse bu da olur. Çünkü vazgeçilmez’dir.
Bu 50+1 sistemi tatlı geldi. Bunu yeni anladılar. Farkındaysanız parlamenter sisteme dönme lafını bir kenara bıraktılar. Ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ni iyice benimsediler. Sebep malum: Bu sistemde bâri hükümet olma ihtimalleri her zaman var. Parlamenter sistemde ise çok zor.
Fakat unutmayın. Bu kadar kalabalık bir ortaklık grubu, oradan buradan çatlak patlak vermeye adaydır. Ayrıca bütün mahallenin toplanıp tek adamı dövmeye kalkmaları da, bizim milletin vicdanına sığmaz... Ama milleti tanımak lazım