Ahmet Şık; “Katil Devlet” dedi. Dedi ama geç kaldı. Ondan önce diyen var. Hem de sırf katil değil... “Seri katil” diyen.
Olmaz ilaç
“Başka çarem kalmadı.” Ne demek bu? İki gündür düşünüyorum. Acaba önünde bir cümle daha vardı da Kemal Bey eksik mi söyledi? Mesela şöyle bir şey: “Türkiye bölünmesin diye çok çalıştım ama beceremedim. Başka çarem kalmadı: Seçim.”
......
Mesela şöyle bir şey: “Pandemiden de ümidim kesildi. Başka çarem kalmadı: Seçim.”
......
Mesela şöyle bir şey: “Bunlara hiçbir kumpas işlemiyor. Başka çarem kalmadı: Seçim.” Bu cümleleri örnek olarak verdim. Geçerli değildirler. Ama yolun sonunu işaret etmesi bakımından yine de incelemeye değer. Şöyle ki: Hazret, büyük ümitsizliğe kapılmış, iyice morali bozulmuş, güvendiği bütün kapılar kapalı... Sonunda sanki seçime kerhen fit olmuş. Son çare... Öyle diyor:
- Başka çarem kalmadı.
İşte orada çam deviriyor. Seçim son çare değil, daima çaredir. İlk çaredir. Her zaman çaredir. Yani mecburiyetle değil, memnuniyetle başvurulan bir kurumdur. O bir şölendir, festivaldir, bayramdır. Ne demek son çare?
İnsan, ister istemez şunu düşünüyor: Kemal Bey neler bekliyordu da hiçbiri olmadığı için şimdi seçime sarılıyor? (Son çare olarak). Önce bu noktada anlaşmalıyız.
- Seçim, bir ‘son’ mudur yoksa ‘taze bir başlangıç’ mı?