Güven duygusu

Güven duygusu Sırf diplomasi değil, dünya medyası da yalancı. Bölgeden aslı esası olmayan haberler yayıyor, aklısıra gazetecilik faaliyeti’nde bulunuyor. Ne dediyse çıkmıyor. Ama son söylediği yalan, bir önceki yalanı unutturuyor.

★

Dün yine bir cevher yumurtladılar.

“Rejim güçleri, Afrin’e geliyormuş.”

Hem de 2 saate kadar.

Ne yapacaklar gelip de? 70 küsur nokta, 50 küsur köy, Mehmetçiğin kontrolüne geçmişken, rejim güçleri şehir merkezi’ni mi koruyacaklar?

Yoksa “TSK şehire girmesin” diye gözdağı mı verecekler?

Bunu geçiniz.

Esad kötü bir diktatördür ama hiç aptal değildir.

★

Derken bir bomba haber daha: - Rejim güçleri, Afrin’i PYD’den arındırmak için geliyormuş.

İyi güzel ama 2 saat geçti, 3 saat, 4 saat geçti, gelen giden yok.

Az evvel, bir haber daha.

Buyurun:

- Rejim güçleri, Afrin’e sembolik olarak geliyormuş.

Bunların keyfini beklersem, bu yazı gazete baskısına yetişmez.

Geçiyorum.

★

Hayır, geçemiyorum.

Çünkü içime bir kurt düştü:

Bu yine bir Amerikan oyunu olmasın.

Yok canım, ben de artık buluttan nem kapıyorum.

Koskoca ajanslar yalancılık yapacak değil ya...

Koskoca ABD bizi bir daha kandıracak değil ya...

Sonraa, bu ABD, rejimle hısım mı, hasım mı? Bir taraftan da düşünüyorum: Belli olur mu bunların sağı solu? Adamlar YPG’yle PKK’yı bile savaştıracak kadar keramet sahibi.

Hay Allah.

Ne kötü şey bu güven duygusu’nu kaybetmek.

Ama ne mutlu ABD’ye ki güvenilmez olmak gibi müthiş bir silahı var.