HDP Eş Genelbaşkanı Mithat Sancar’ın sözleri, beni epey düşündürüyor. Ne dedi? Dedi ki: - PKK ile hiçbir ilişkimiz yok. Burada iki ihtimal var. 1- Nedim Şener’in dediği gibi ya bizimle alay edip eğleniyor. 2- Ya da beyaz bir sayfa açmak istiyor.
Öyle ya... HDP’nin bütün söylev ve nutukları apaçık ortadayken, hâlâ “hiçbir ilişkimiz yok” demek, şakadan da öte bizimle kafa bulmaktır. Evet, ya böyledir ya da geçmişe sünger çekip, bir Türkiye Partisi olmaya karar vermiştir. Fakat durun. Bir ihtimal daha var. Nedir? - HDP’ye kapatma davası açılacağına dair bir hava sezdiyse, şimdiden gardını alıyor.
Peki, ben ne isterim? Hangi ihtimali tercih ederim? Keşke ikinci ihtimal ağırlık kazansa. Yani: Geçmişe sünger / Beyaz bir sayfa / Ve yeni bir Türkiye Partisi. Keşke.
Çünkü... Biz değil miydik bunlara hep: PKK’yla ilişkinizi kesin, terörle aranıza mesafe koyun diyen? Bizdik. Şimdi o yola gelmişlerse, onları itip kakmanın, onları ille PKK’nın kucağına atmanın bir manası yok. Zaten yapacakları kadar kötülük yaptılar.
“Bâri bundan sonrasını kurtaralım” diyerek, ben şahsen bir avans tanımak istiyorum. Ne kaybederiz? Hiç. Ama belki de çok şey kazanırız. Haa, diyorsanız ki “huylu huyundan vazgeçmez” Eh, ne yapalım? Vazgeçmezse, biz de kaldığımız yerden devam eder, tavrımızı aynen sürdürürüz.
Şunu unutmayın. Pervin Buldan “artık şeffaf ittifak” istemişti ya... Sancar Hoca’nın sözlerini Pervin Buldan’ın sözleriyle yan yana koyup, birlikte değerlendirin... Hatta, Akşener’in HDP’yi konumlandırdığı koordinatları da buna ekleyebilirsiniz. Bir şeyler oluyor galiba. Durun bakalım. Bekleyelim, görelim.