Haydi bakalım ey insanlık! Sen, Suriye’yi yutmaya çalış hâlâ. Zavallı göçmenleri, dikenli tellerle karşılamaya devam et.
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını nasıl gasbedeceğini düşün dur...
Filistin’i nasıl yağma edeceğini planla...
- Hâlâ doymadı mı gözün? Senin hakkından korona gelir.
Ey gaddar insanlık! Şimdiye kadar savaşlarda kaç milyon masumu öldürdün, hatırlıyor musun?
Tarih boyunca çoluk çocuk, kadın, yaşlı falan demeden, kaç milyon cinayet işledin, sayısını biliyor musun?
- Hâlâ silah üretiyorsun, değil mi? Senin hakkından korona gelir.
Ey günahkâr insanlık! Ey tabiatın yüz karası insanlık!
Sen sadece katil değilsin...
Aynı zamanda sen, ahlâkı da tedavülden kaldırıp, soysuzluğu getiren bir ejderhasın...
Bir canavarsın... Lâkin, küçücük bir virüs karşısında, şimdi kaçacak delik arıyorsun...
Yoo...
- Hesap ver bakalım. Senin hakkından korona gelir.
Ey insanlık! Dua et ki: korona, bâri senin kadar insafsız değildir. Ölüm vak’aları elbet bir yerde duracaktır. Yeter...
Bu kadarcık korku zaten yeter sana yüreksiz...
- Şimdi git, elini yüzünü yıka. Dersini almışsındır herhalde.