Giriş
Bilmem hatırlar mısınız?
20 - 25 yıl önce... On binlerce Türk’ten kan alınmış ve dışarıda - hâlâ - bilmediğimiz bir yerlere gönderilmişti.
............
Neyimizi inceledi yabancılar? Asil Türk Kanı’nı mı? Nesini? - Yurtseverliğin menşeini mi?
Güzel gönüllü insanların karakterindeki tılsımı mı? Yoksa, aldatılmaya hazır saf ve temiz tarafımızın ortak paydasını mı?
Bir de var ki, “Türk Irkı’nı zehirleyecek olan” kimyasal arayış içine girmiş de olabilirler. Nasıl bir enjeksiyonla? Ne bileyim?
Hangi meyveyle, hangi sebzeyle, hangi tohumla, hangi hangi hangi? Yıllar geçtikçe şüphem daha da artmaya başladı.
Yahu artık her evde, bir kanser hastası var. Nedir bu yaygınlık? Nezle değil ki bu, bulaşıcı olsun.
Şüpheciliğimi mazur görün. Ama bugün koronavirüsün bile bir laboratuvar ürünü olduğunu söyleyen bilginler var.
Her neyse. Biz şimdi, normale dönüş yolundayız. Günlük vaka sayısı 3 binlere inmeden, sakın tozutmayalım.
Domatese dair
Konumuzla ilgisi yok ama domatese karşı başlattığım kişisel boykot, bütün şiddetiyle, hatta bütün hiddetiyle devam ediyor.
Tekrar söylüyorum:
- Onu hayatımdan çıkardım. Elveda şişko.
Böyle cennet bir diyarda, bu bereketli topraklarda, ot gibi, saman gibi bir domates yemek, gururumu incitiyor.
