- Erdoğan gitsin.
- Yerine kim gelsin?
- Erdoğan’ın “kardeşim” dediği eski arkadaşı gelsin.
- 2 numara kim olsun?
- Erdoğan’ın eski Başbakan Yardımcısı olsun.
- Ekonomiyi kim yönetsin?
- Erdoğan’ın eski muhasebecisi yönetsin.
- Peki, ya mürettebat kimlerden oluşsun? - Erdoğan’ın eski tayfalarından oluşsun.
- Ne bu?
- Efendim, iktidara geliyoruz.
.............
Biraz abarttım ama dün Muharrem İnce’den akılda kalan en çarpıcı vuruş, böyle bir şeydi işte.
“Parti kuruyorum” demedi ama 4 Eylül’de Sivas Kongresi’yle depar almak, başka ne anlama gelir? Partiden daha koyu. Ciddi bir hareket bu. Belki de bir tekne kiralayıp, önce Samsun’a çıkar. Nerden aklıma geldiyse şimdi...
Fakat ne yalan söyleyeyim, yüreğinin CHP aşkıyla yanıp tutuştuğu her halinden belli oluyordu. Belki de bu sebeple “CHP’den ayrılıyorum” demeye dili varmıyor. Zaten laf oralara gelmesin diye toplantıyı kısa kesti.
Onu dinlerken merhum İsmet Paşa’nın Ecevit’i kastederek söylediği bir söz aklıma geldi:
- “Maceracı, başarıya ulaşsa bile maceracıdır.” Gerçi Ecevit maceracı çıkmadı ama hayallerle epey boğuştu.
.............
Muharrem İnce de bir maceracıya benzemiyor. Lakin tıpkı Ecevit gibi o da en zor yolu seçti. Ama bu yolun galiba kolay olanı yok. Tayyip Erdoğan hangi mücadelelerden geçip geldi, 19 yıldır nelerle boğuşarak ayakta kaldı, hepimiz gördük. Muharrem İnce’ye başarılar diliyorum. Ne var ki şunu unutmayın:
- CHP, en golcü forvetini kaybetmiştir.