İyi başladı ama iyi gitmiyor. Siyaset, sertleşmekten öte hırçınlığa dönüşüyor.
Daha da dönüşecek.
.........
Halbuki ne güzel başlamıştı. Adaylar, projelerini anlatıyor, yeni bir heyecan dalgasıyla Edirne’den Kars’a mükemmel bir hizmet kervanı oluşturuyordu.
- Her şey Türkiye için.
.........
Fakat ne oldu, nasıl oldu bilinmez, siyaset birdenbire çığrından çıktı, düşmanlığa dönüştü.
Rakipler hasım oldu.
Rekabet’le husumet birbirine karıştı.
En aklı başında adaylar bile, projeleri bir kenara bıraktı hakaret yarışına başladı.
.........
Daha 26 gün var. Buna katlanacağız. Ya sabır.
Yeter ki 31 Mart akşamı, bu fırtına dinsin, herkes işine dönsün. Herkes dedim, evet... Çünkü aday maday olmayanlar bile, aynı girdaba kapıldı, anlaşılmaz bir kavganın içine düştü.
Biraz sükûnet lütfen.
Biraz basiret.
Sayı saymak
Anketlerde 1 puan 2 puan yanılma payı olabliir.
Ama ortada fol yok yumurta yokken birdenbire burdan 3 puanı al götür, o 3 puanı öbür tarafa koy... Ne etti? 6 puan demek bu... E insaf.
Belki sayı saymasını bilmiyoruz ama 1 puan bile kaç yüzbin oy’a tekabül eder, bari onu öğrenelim.
Madem öyle
Başkent acaba İstanbul’a mı taşınıyor diye zaman zaman vehme kapılanlar vardır... Geçen yıl, 29 Ekim resepsiyonunun İstanbul’da düzenlenmesinden de şüphelendiler.
Eh, saygı duyulacak bir hassasiyet diyelim. Ne var ki ‘Kürdistan tarafı - Türkiye tarafı’ diyerek siyaset yapanlara tek laf etmiyorlar.
Nerede kaldı hassasiyet?
Nerede kaldı Misak-ı Milli?