Giriş
Nice partiler geldi geçti. Kimi kapandı gitti; kimi ufaldı kayboldu, eridi bitti. Ama içlerinde bir parti var ki, 100 yıldır yaşıyor: CHP. Allah uzun ömürler versin.
CHP’siz olmuyor. Hep muhalefette bile kalsa, siyasi hayatımızın vazgeçilmez bir unsurudur. Durup durup onu taşlıyoruz. Elbet taşlarız. Meyveli ağaç olduğunu unutmasın. 1946’dan beri “tek başına iktidar” olamadı ama daima muktedir bir muhalefettir.
Dünyada başka örneği yok. Ülkenin hem zaptiyesi hem sicil amiri, hem de titiz, sert ve notu kıt bir öğretmenidir. Emekli olacağa da hiç benzemiyor.
Yeni kurulacak partiler var. Davutoğlu ve Babacan’ın önderliğinde kurulacak olan partiler. Ancak, daha yola çıkmadan ters bir şeyle karşılaştılar... Şehir Üniversitesi’yle ilgili, yakışıksız bir tartışmanın içine sürüklendiler. İşin aslını bilmiyorum. Kalem oynatamam.
Sadece bekler ve şuna bakarım:
-CHP, ne diyecek acaba? Çünkü takipçidir. Hele genel başkanları, Şerlok Holmes gibi kılı kırk yarar. Belgesiz de konuşmaz. Ne derse o.
Eğer ortada sahiden yakışıksız bir durum varsa -sırf Erdoğan karşıtıdırlar diye- görmezliğe gelmez Kılıçdaroğlu...
Babası olsa bile gözünün yaşına bakmaz. İlk yumruğu o atar. Hatta acımasız davranır. Çünkü siyasi ahlak’a çok önem verir.
Bu bakımdan... Bekleyeceğim. Önce CHP’nin kanaatini, CHP’nin tavrını, CHP’nin teşhisini ve tespitini bekleyeceğim.
Hak-hukuk-adalet için bekleyeceğim. Sonrası kolay. Dileğim, şaibeden uzak temiz bir sonuçtur.
