Amerikan siyasetinde devirdiği çamlarla meşhur... Patavatsız...
Gayriciddi bir adam. Türkiye’den aldı cevabını. AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti, SP, Biden’ın milli iradeye tecavüzüne, en sert biçimde tepki gösterdiler.
Yazıyı yazdığım şu saatlere kadar “bağımsızlık ve demokrasi savaşçısı” HDP’den henüz bir ses yoktu ama onun kusuruna bakılmaz.
En güzelini de Faik Öztrak söyledi:
- Biden, Erdoğan’ın değirmenine su taşımaktan vazgeçsin. Ağzına sağlık. Biden, Türk halkını tanımıyor...
Öyle bir laf etti ki, Erdoğan’ın oylarına koy 1 puan daha... Yine konuşursa, koy 1 puan daha. Fena mı? Babacan’ın getireceği tahribat bâri böyle giderilir.
Garip bir durum
Muharrem İnce, partisinden istifa etmiyor. Çünkü ben CHP’liyim diyor, partinin bir neferiyim diyor, niye istifa edeyim diyor.
Zaten başka bir parti kuracağını da söylemedi. Sadece bir hareketten bahsetti. Ama partiye eleştirilerini de hiç esirgemedi.
Muharrem İnce cephesi böyle.
Peki, bu duruma parti niye katlanıyor? Katlanmak dedim, kelime tam da budur. Katlanıyor.
İncir kabuğunu doldurmayan sebeplerle bir sürü değerli üyeyi “kulağından tutup kapının önüne koyan bir yönetim” Muharrem İnce’ye neden bu kadar çıtkırıldım davranıyor?
Siyasette hiç görülmemiş bir nezaket bu... Yani insanın gözleri yaşarıyor.
Merak ediyorsunuzdur.
Sabırtaşı ne zaman çatlayacak diye. Bir tür sinir harbi bu.
Muharrem İnce buna dayanır. Neticede tek kişidir. İrade kendine aittir.
Ama bütün organlarını ve üyelerini muma döndürmüş CHP gibi “disiplinli” bir parti, bunu uzun süre taşıyamaz.