Kararsızmış

Ara sıra... Anketler yapılıyor:

- Bugün seçim olsa hangi partiye oy verirsin?

Ya da:

- Cumhurbaşkanı olarak kimi görmek istersin?

.............

Zülfüyâre dokunmamak için de “kararsızlar” dilimi çoğu zaman geniş tutuluyor...

Yüzde 20, bazen yüzde 25.... Yok artık, daha neler?

Kamuoyunu yansıtmak değil de, sırf kamuoyunu oluşturmak için yapılmış olsa bile, bazı anketler (düzgün firmaları tenzih ederim) artık karikatüre döndü.

Bu kadar yüksek bir kutuplaşma varken, ne demek hâlâ kararsız?

Karar vermek için neyi bekliyor bu kararsızlar?

Yalan. Madem kutuplaşmışlar, kimden çekiniyor da hâlâ kendi kutbunu gizliyor? Yalan.

Muhalefetin çizdiği perişan Türkiye tablosu eğer doğruysa, iktidar partisinin oyu yüzde sıfır bile olamaz.

Kim verir? Haa, iktidarın bize anlattığı muhalefet cephesi, sahiden bu kadar gayri milli bir yapıysa, o zaman da muhalefet yüzde sıfırın altında bile barınamaz.

Deli mi bu insanlar?

Kararsızmış... Laf.

Herkes ağzına geleni söylüyor, seçmen dahil, herkes mevzilenmiş, birbirine hakaret edip duruyor, sanatçılar, gazeteciler, sporcular, simitçiler, kebapçılar, tuhafiyeciler, kumaşçılar, perdeciler, marangozlar, şoförler, herkes çoktan kampını seçmiş, üstelik kemikleşmiş ama sıra ankete gelince, gayet utangaç ve mahçup bir şekilde hâlâ kararsızım diyor, öyle mi? Hadi oradan.... Olmaz öyle şey.

Türkçe

Prof. Ali Köse’nin bir lafına bin yorum geldi.

Gerçi cümleyi cımbızla çekip almışlar ama “bir FETÖ gitti, bin FETÖ geliyor”dan murad ne ola ki?

FETÖ’ye moral mi vermek istedi, yoksa FETÖ’yle mücadeleyi yetersiz bulduğunu ima edip endişesini mi belirtti, yoksa “başka bir şey” mi?

Dediğinizi ben gayet iyi anladım hocam ama nalıncı keseri hiç durmuyor ki, sürekli kendine yontuyor. Herkes istediği yere çekiyor.

FETÖ nereye çekti acaba?