Farkındasınızdır. CHP’ye en büyük kötülüğü Kandil yapıyor.
Genel Başkan dahil partinin kurmayları da çıkıp demiyor ki:
- Kapa çeneni, senin desteğine ihtiyacım yok, gölge etme, yeter. Demiyor bunu. Diyorsa da duyulmuyor.
Gerçi hiçbir parti, hiç kimseye “Bana oy verme” demez... “Beni destekleme” demez.
Hele HDP gibi legal bir partiye hiç demez. Nereden gelirse gelsin, oy oydur.
Kartviziti yoktur. Ne KCK’nın imzasını taşır ne de PKK’nın rumuzunu.
Ama bunlar, yüce Atatürk’ün partisiyle sanki yoldaş olmuşlar gibi bir hava basıyorlar.
Önceleri belki tatlı gelir. Zira aritmetik olarak seni besler.
Ama paçayı kaptırırsan -hatta kaptırmasan bilehesabı şaşırırsın.
İstediğin kadar “Sana borcum yok” diye bağır. Sesini HDP’li Sezai Bey’e bile duyuramazsın.
Çare. Kemal Kılıçdaroğlu, hakimlere gösterdiği hiddet ve celâl’in yüzde birini, keşke bunlara gösterse...
Süleyman Soylu’ya karşı beslediği duyguların yüzde birini keşke bunlara karşı beslese.
- Efendim siyaset yapıyoruz.
Hayır. Bu işin siyaseti olmaz. Madem kurucu partisin, öyleyse kurduğun cumhuriyete musallat olmuş bu güruha kesin tavır koymak, önce sana düşer.
Vakit hâlâ geç değil.