Pervin Buldan, HDP’nin gizli ve örtülü ittifaklara kapalı olduğunu, tekrar açıkladı. Şeffaflık istedi... Kime söylüyor? Herhalde bana değil. Bakar mısınız? Hem HDP’nin potansiyelinden hem aktivitesinden faydalanacaksın hem de onunla yolda yürümeye utanacaksın. Nasıl şey bu? Soruyorum.
-Kime söylüyor?
Tabii Pervin Hanım’a da iki çift lafım var. Her konuşmanıza “6 milyon oy almış bir partiyiz” diye başlıyorsunuz ama o 6 milyon kişi, o 6 milyon oyu “git de PKK terörüne destek ol” diye mi verdi size? Türk Devleti’nden maaş alıp, Türk Devleti’nin imkânlarından faydalanıp, sonra da Türk Devleti’ne meydan okumak, sizin demokrasi anlayışınıza sığsa bile önce vicdana sığmaz.
Her neyse... Yine de HDP’ye haksızlık yapmak istemiyorum. Pervin Buldan “şeffaf ittifak”ı şart koşarken yerden göğe haklıdır. O hakkı teslim ediyorum. HDP, önünü görmek istiyor. Yanında kim var, karşısında kim var, bunu öğrenip yola öyle devam edecek. Tabii ki hakkı. Yani dürüst siyaset. Ama PKK’yla organik bağını kesmesini beklemek de benim hakkım.
6 milyon oy... Tamam da o 6 milyon oyu iyi tercüme etmek lazım. Ona bakarsanız, Tayyip Erdoğan’ın oyu da 26 milyon. Peki, o 26 milyon seçmen, o 26 milyon oyu “sen gel, bize diktatör ol” diye mi verdi? Ağzınızı her açtığınızda tek adam diye başlıyorsunuz lafa... 26 milyon kişiye ayıp ettiğinizin farkında değil misiniz?
Sonuç: Hanımefendiciğim, yani demek istiyorum ki aldığınız o 6 milyon oy, sadece oy’dur, yoksa size verilmiş bir imtiyaz değildir. Üstelik o 6 milyon kişi de saygı bekler.