Giriş
Bir tarafta deprem acısı, bir tarafta savaş rüzgarları ve mekik diplomasisi... Bir tarafta da günlük hayat ve ekonomi... Ama ille de siyaset. Onsuz olmuyor.
Olmuyor da, zaman akıp gitmektedir. Ocak bitiyor. Şubat, Mart, Nisan... Derken 2020 de bitecek. Hani Anayasa? Bir Anayasa kaç yılda hazırlanır?
1960 darbesinin hemen ardından 61 Anayasası geliverdi. 1980 darbesinin hemen ardından da 82 Anayasası geliverdi. Biz siviller ise 40 yıldır bir Anayasa yapamıyoruz. Ayıp değil mi?
Keşke imkân olsa da Papa seçimi gibi, bu beyleri bir salona tıkayıp “aranızda anlaşıncaya kadar bu salondan çıkmak yok” diyerek kapıya kilit vurabilsek. Fakat ah... Bu defa da “Vay efendim, özgürlüğümüzü kısıtlıyorsunuz” diye feryadı basacaklar.
Demokrasi bunların diline vurmuş. Büyük demokrat geçiniyorlar ama Anayasa’sız yaşamaktan rahatsız olmuyorlar. Sanırsınız ki her biri İngiliz kökenli. Merak etmeyin. Türk insanı Anayasa’sız da yaşar. Geleneklerine sımsıkı bağlı olduğu için, kural hatası yapmamaya çalışır. Anayasa, siyasetçiler için lâzım. Ama nerdee? Anayasa şöyle dursun, Siyasi Ahlak Yasası’na bile razıyız.
