Millet İttifakı’nda...
- Tek hedef, tek ilke, tek üslup, tek düşman. Hepsi tek. Seçimi kazanır da yönetime gelirse, Türkiye’de muhalefet diye bir unsur kalmayacak. Hepsi iktidara taşınacak. Muhalefetsiz Demokrasi olur mu? Diyeceksiniz ki:
- AK Parti var ya. Hayır... Öylesi değil. Biz 70 yıldır “Türkiye muhalifleri”ne alışmışız. O boşluğu kim dolduracak?
Kim demiş siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır diye?.. Bilâkis... En çabuk vazgeçilebilir unsurları oldular. Nitekim buyurun... İttifaklar hangi partide ruh bıraktı ki? Adı üstünde: Beşibiryerde, zaten birbirinin aynısı, hatta kopyası bir oluşum değil midir?
Bir kısım insanlar Pekaka diyor... Pekeke diyenler ise örgüt sempatizanı addediliyor. Ne biçim ölçüyse... DEAŞ’la DAEŞ arasındaki farkın bir anlamı var mı acaba? Peki IŞİD neyin nesi? AKP diyenler bu tarafa, AK Parti diyenler şu tarafa. Görüyor musunuz, artık birbirimizi parolayla keşfediyoruz. Belki de bu yüzden savaşa barış diyoruz. Olsun. Çok güzel anlaşıyoruz.
Bravo
Önceki gece... Karda mahsur kalan İstanbullulara...
- 65 bin kumanya dağıtılmış.
- 1 milyon şişe su dağıtılmış. İnanmıyorsan say da gör.
Naklen
Kar bastırdığı ilk gece, şöyle bir telefon konuşmasına kulak misafiri olduk... TV’den naklen:
- Hatta mısınız?
- Hayır. Çok şükür hasta değilim.
- Anlamadım, hangi kattasınız?
- Katta demedim hanımefendi, hasta dedim.
- Ben hatta mısınız diye sormuştum.
- Hanımefendi, söyledim ya, hasta değilim, buyurun sorun.
- Siz şimdi kaçıncı kattasınız?
- Allah Allah, ne katı yahu? Arabada mahsur kaldık. Dalga mı geçiyorsunuz?