Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, güvenilir Bakan nasıldır, onu gösteriyor...
Bize devlet kavramını öğretiyor. Ve bunları yaparken, “hiçbir şey yapmıyormuş gibi” tevazu sergiliyor.
Anlaşılıyor ki korona denilen bu musibeti biz hayırlara tahvil edeceğiz.
At torbaya
Her şeyi bilen allame, televizyonda yine racon kesiyordu:
- Korona’yla birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.
Yaşa. Biz 60 yıldır enflasyonla, darbelerle, terörle, depremle, trafik canavarı dahil her türlü tehdit ve tehlikeyle birlikte yaşamayı öğrenerek, zaten her acının tiryakisi olmuşuz...
En mühimi de, bu memleketi sevmeyenlerle birlikte yaşamaya bile katlanmışız. Geriye ne kaldı? Korona mı?
- At onu da torbaya. Seni mi kıracağız?
Korona lig
Seyircisiz oynanan maçlar sayesinde seyircinin kıymetini öğrendik ya, o bile futbolun hayrınadır. Gördünüz mü?
Tribünlerin protestosu, hakemlerin ıslıklanması, gaddar oyuncuların yuhalanması futbolun ayrılmaz bir parçasıymış meğer...
Hele sahadaki zarif hareketlerin alkışlanması, futbolun marka değeriymiş meğer.
Anında uydurulan o sloganlar, zeka ürünü o espriler, adapte edilen şarkılar türküler, futbolu endüstri yapan faktörlermiş meğer. Gördünüz mü?
Onlar olmayınca, top bile isteksiz gidip geliyor sahada.