Bugün sıra sıra oturacaklar yine. Meclis Başkanı’nın koltuğuna bir çocuk, Vali’nin koltuğuna bir çocuk, Belediye Başkanı’nın koltuğuna başka bir çocuk... vs.
Ne bu?
- Çocuk Bayramı.
Güzel ama burada milli iradenin ve ulusal egemenliğin özü kaybolup, çocukça bir eğlence doğmuş olmuyor mu? Koltuğa oturarak, sağa sola direktif veren bir çocuk tipiyle yetinmek, 23 Nisan Ruhu’nu yansıtmaya yeterli mi? Nedir bu koltuk ve makam ikramı? Nedir bu hatır gönül panayırı? Nedir bu emretme merakı?
Büyüklere gelince... TBMM, Atatürk’ün en büyük eseri değil mi?
O esere olan saygıyı, her vesileyle görmek istiyoruz:
Kürsü dokunulmazlığıyla, konuşma âdabıyla, dinleme terbiyesiyle, üyelerin birbirlerine hitap biçimiyle bunu göstermezseniz, siz de ona göre saygı görürsünüz. Büyük İttifak nedir diyordunuz? İşte... Uğradığı saldırıyı nefretle kınayarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafında kenetlenmek var ya, Büyük İttifak’ın alfabesidir o. Öyle başlar.
Düşünün ki, 15 Temmuz’da Atatürk’ün en büyük eseri olan Meclis bombalandı.
Millet iradesi bombalandı.
Laik Cumhuriyet, demokrasi ve hukuk bombalandı... 15 Temmuz’un ne olduğunu, 23 Nisan’lar bize ne güzel anlatıyor. TBMM ve Bayramımız tekrar tekrar kutlu olsun.
Not:
Yarın 24 Nisan. Trump’ın iki dudağı arasından çıkacak bir “soykırım” kelimesiyle benim dedelerim katil olmaz ama cihan lideri geçinen ABD, bir avuç tüccarın maskarası olur.