Madem öyle

Arkadaş “Adayım” dememiş. Sadece “Yola çıktım” demiş. Ama nereye? Belli değil.

Bu esrarengiz tavırlar, bu kaypak ifadeler, siyasi hayatımıza nereden musallat oldu bilmiyorum.
- Çok sürmez inşallah.

Kabahat yine Kemal Bey’de. Saf bir tarafı var. - Adam seçemiyor. Seçemedi. En yakın çalışma arkadaşlarından tutun, Avrupalı danışmanlarına kadar, çoğu arızalı çıktı. İhanet edenler de caba.

Ama haberiniz olsun. Kemal Bey yavaş yavaş uyanıyor galiba... Tam da zamanıdır. Madem İmamoğlu “Adayım” dememiş, öyleyse Kemal Bey -hemen şimdiİstanbul’a bambaşka bir aday tayin eder ve açıklarsa ne olur? Harika olur.
- Men dakka dukka.

İnce siyaset yapmak başka, yalan ve kandırmaca başka. Siyaset ustalığı’nı saygıyla karşılarız. Zeka ürünüdür. Ama yalana ve kandırmacaya artık tahammülümüz kalmadı.

Yeri gelmişken asla aptal olmadığımızı da belirtmeliyim. Baylar, bayanlar!.. 4 yıl İstanbul’a sırtınızı dönüp de 5’inci yıl birdenbire İstanbul’a ilan-ı aşk ederseniz, zaten size kim inanır? Bu defa galiba Kemal Bey bile inanmamıştır. Terakki var.

Not:
Haliç’in şu felaket halinde de balıklar pekâlâ yaşayabiliyormuş. Elbette. İnsanlar yaşadıkça.