Ne Amerika, ne Rusya. Ne terör, ne bölücülük. Hepsi vız gelir. Bizi çökertecek olan tek tehlike: Milli, manevi ve ahlâki değerlerde çöküntü.
Allah korusun. Ama korkuyorum. Çünkü dürüstlük normal değil, meziyet sayılmaya başlandı. - Namuslu adam / Namusuna kefilim.
Yok yahu, sana kim kefil olsun?
Yüzüncü yılda yeni Meclis, “siyasi ahlâk yasası” çıkartacak. Utanılacak şey bu. Ahlâkın yasayla sağlanması, ne kadar zavallılıktır.
Kaldı ki, onu yasayla sağlamanın da garantisi yok.
Vatan haini’ni hangi yasa durdurabilir? Yalancılığa hangi yasa engel olabilir? Siyasi dolandırıcılığa kim dur diyebilir?
Bunlar ayıp olmaktan bile çıkmış ve bir siyaset tarzı’na dönüşmüşse, ahlak yasası ne işe yarayacak?
Dikkat buyurun. Ayıp kalkmıştır diyorum. Siyasette hile ve desise, marifet sayılmaktadır diyorum.
Namus sözü, şeref sözü çok ucuzlamıştır diyorum. İftira, hakaret, tehdit ve şantaj, artık alkışlanıyor diyorum.
...........
Tabii, sonra da soruyorum: - Siz kürsüdeki o el hareketini niçin mesele yaptınız? Asalet işaretidir o.
Aristokratlığın gereğidir. İyi eğitim almış, görgülü insanların vücut dilidir... İnanmıyorsanız Özgür Özel’e soracaksınız.
Asgari ücret
Loto oynar gibi herkes bir rakam veriyor.
Ben de vereyim: 4.130 TL Temennim daha yüksek...
Bu sadece bir tahmin.