Giriş
Beğenmedikleri kim varsa, Saray’ın hakimi savcısı, Saray’ın valisi kaymakamı, Saray’ın sanatçısı gazetecisi... Vs. Memleketin yarısı Saraylı.
Şimdi de Muharrem İnce’nin sözleri için “Saray’ın ağzı” dediler. Başvurdukları üç silah vardır:
- İftira, yalan ve hakaret. Bunu bir ilke haline getirdiler. Lakin iyi aile çocuklarına böyle şeyler yakışmıyor... Hele Faik Öztrak gibi hiç sokak kültürü almamış, sırf siyaset aristokrasisi içinde yetişmiş çocuklara zerre kadar yakışmıyor.
Genel Başkanı zaten ağzını açtı mı:
- Nerede bu paralar?
- Nereye gitti bu paralar? Başka laf yok. Para, para, para. Çünkü Siyasi Ahlâk’tan anladıkları sadece budur. İftira, yalan ve hakaret gibi kurumlar, sanki ahlâka dahil değildir.
Gerçi “sarayın ağzı” hakaret sayılmaz. Evet ama bunlar sarayı bir istibdat sembolü olarak sundukları için, kasıtları anlaşılıyor. Şimdi oralara girmek istemiyorum. Mesele Muharrem İnce meselesi de değil. Ama bari Öztrak düzeyindeki siyasetçiler iyi bilsinler ki: Saray kelimesine yüklenen her ima ve isnat, “normal Türk insanını” rahatsız eder. Ve ediyor. Kılıçdaroğlu farkında değil, o habire sallıyor ama Faik Öztrak’ın hiçbir farkı olmaz mı yahu?
