Ne tuhaf

İYİ Parti “seçimlere kendi adaylarımla gireceğim” demişse, bu niçin “bomba haber” oluyor? Bundan daha doğal bir şey var mı? Eh... Haberdir ama “bomba haber” değildir.

Ben dahil, günlerdir bu lafın üzerinde tepinip duruyoruz. Nedir, ne oluyoruz? İş öyle bir hale geldi ki, ittifaklar normal oldu, bağımsızlıklar ise anormal, öyle mi? E hani partiler “demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıydı?” Nerede kaldı kendi “öz iradeleri?”

Bir parti ne için kurulur? Niçin seçime girer? Başka partilere koltuk değneği olmak için mi? Yahu şart mıdır?

Ben, ittifaklara genel anlamda karşı değilim. İttifaklar elbet yasal kurumlardır. Ama hiçbir partiye ölesiye mecburiyet getirmez. “Niye ittifaktan vazgeçtin” diye hiçbir partiye hesap sorulmaz! Hele ona hiç hakaret edilmez. Hele hele Fazıl Say düzeyine inip, onun ardından sifon çekilmez. Çünkü sifon ters teper.

Kaldı ki, ittifaklara girmek ya da çıkmak, sadece partinin kararıdır. Dışarıdan müdahale edilmez. Tabii seçim sonucu da sadece parti organlarına fatura edilir.

Yani? Günlerce bunu tartışmak niye? Ortada anormal bir durum yok ki... İYİ Parti, bir karar vermiş “ben yokum” demiştir. İsterse yarın kararından döner isterse ısrar eder. Kendi bilir. Kimden izin alacak? Fazıl Say’dan mı? Not: Dün, büyük meydan muharebesi Sakarya Zaferi’nin 102’nci yıldönümüydü. Kemal Bey, Sakarya Valisi’ne bir kutlama mesajı göndermiştir herhalde.