Sayısal değil ama siyasal bir üstünlüğe sahip oldukları muhakkak. FETÖ’yü temizliyorsun, temizliyorsun, bir türlü sıfırlayamıyorsun?
Buna siyasal üstünlük demek de yanlış. Askeriye, Mülkiye, Adliye gibi kurumlardaki yaygın kadrolarına bakarak Bürokratik ağ demek, daha doğru olacak. 15 Temmuz’dan beri bitmedi mi?
Bitmedi. Devletin yüksek gayretine ve başarısına rağmen bu bir gerçek:
50 yıldır bütün hükümetler değil, muhalefetler de uyumuş mu?
Sırf hükümetler değil, muhalefetler de uyumuş mu? Evet uyumuş. Daha doğrusu uyutulmuş. Demirel, Özal, Ecevit dahil... Erbakan hariç, hepsi uyutulmuş. Uyutmak, bunların en büyük meziyeti:
- Kendilerini keşfettirmemek.
- Gerçek kimliklerini saklayabilmek.
- Ve bu sayede yükselebilmek.
Biz gazeteciler takiye kelimesini yanlış bir gruba yükledik. Asıl takiyeci bunlar.
Böylesine ustaca bir takiye karşısında aldanmayacak insan yoktur. Bütün hazırlıklar G günü içindi. Nedir G günü?
15 Temmuz mu? Bilemiyoruz. Belki de acele ettiler. Belki de acele etmeye mecbur kaldılar. Belki de ayaklarına dolandı.
Durup dururken bunları niye yazdım?
Bu takiyeye ilk ve yegane uyanan, savcı beydir. Nuh Mete Yüksel’dir. 23 yıl önce, 1998’de, tam bu günlerde açtığı bir dava var. O dava yürüseydi, başımıza hiç bu felaketler gelmezdi. Uyudular.
Dönemin iktidarı da uyudu. Muhalefeti de uyudu. Bürokrasisi de uyudu. Medya desen, zaten bankacılığa başlamıştı.
Böyle şeyler onu ilgilendirmiyordu. Anlaşıldı mı?