“Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır.”
Kim demiş? Bilâkis, siyasi partiler, demokrasinin artık “en kolay vazgeçilebilir” unsurları oldular.
Öyle ittifaklar gördük ki, partilerde ne ilke bıraktı, ne üslup bıraktı, ne de bir mefkûre.
İlhan Cihaner’in tabiriyle “Siyasal İslamcı Ekmeleddin Bey” çatı adayı gösterildiğine göre, yarın popüler bir Cübbeli Hoca’yı da pekâlâ Cumhurbaşkanı adayı olarak görebilirsiniz.
Çünkü ittifak kurumu, böylesine sulandırıldı.
Bütün prensipler yıkıldı. Misak-ı Milli bile Türkiye tarafı diye bir koordinata bağlandı.
Ve müttefiklerin hiç sesi çıkmadı...
Yazıklar olsun. İttifakmış. Neyin ittifakı bu? Ne uğruna?
Halbuki ittifak, iyi bir kurumdu. En ufak partilerin bile milli iradeye katılımını sağlayacaktı...
Tabii, her parti, kendi şahsiyetini koruyarak. Biz onu aldık, bütün inançlarını terk eden bir pişkinlik yumağı haline getirdik.
Hem cumhuriyetle yüz göz olduk, hem demokrasiyle.
.............
Üstelik ahlâkımız da bozuldu.
Bir kısmımız, yalancılığa prim veren, riyakârlığa alkış tutan acayip insanlar olduk.
Tamir imkânı yok mu? Var.
Başka bir yazıda.