Giriş
17 kişilik minibüsten 35 kişi çıkınca, Mandrake bile şaşakalır. Sakın bu da bir tezgah olmasın... Öyle ya, hani bir ara -şakacıktan- “Belediye’yi kötülemek için” otobüsü tıklım tıklım doldurmuşlardı ya! Onun rövanşı mı acaba? Fakat canını tehlikeye atan 35 fedaiyi nereden bulmuşlar?
Bir görüntü de Kadıköy’den geldi: İki kişilik bank... Ama dört kişi oturmuş. Normal zamanda, yani salgın yoksa bile kimse yapmaz bunu... Öylesine acayip bir tablo... İtiş kakış. Adamlara bakıyorum, uygar görünüşlü, aklı başında insanlara benziyorlar. Öyleyse nedir bu? Kime inat?
Her şey bizim elimizde. Vaka sayısını istersek 2 bin’in üstüne çıkarırız, istersek sıfıra bile indiririz. Buradan futbolculara gelmek istiyorum. Sevgili futbolcular!.. Gol sevinci, önlenemez bir refleks midir ki yine sarmaş dolaş oluyorsunuz? Başka bir kutlama şekli bulamaz mısınız? ...... Hep birlikte rehavete kapıldık. Maç bitmedi daha. Allah aşkına. Bir son dakika golü yemeyelim.
Bir de siyasete kepçe atalım. Tarafsız Bölge’de... CNN TÜRK. Ömer Avşar, “biricik ve çok sayın genel başkan konusunda” Ahmet Hakan’ı -kibarca- uyarıyor:
-Adam yürüdü, adam söyledi, adam açıkladı... Hep adam adam adam. Yani “bu iyi bir söylem değil” demeye getiriyor. E ne deseydi Ahmet? Muharrem İnce gibi “adam kazandı” mı deseydi? Kazanamıyor ki... “Yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş, yenmiş de yenmiş” yeter yahu.
