Her seçime giderken okuyucularıma tavsiyem şu olmuştur:
Eğer bir temayül yoklaması yapmak istiyorsanız, önce şoförlerle konuşun. Taksi şoförleriyle... Siyasi havayı hemen sezersiniz.
Polislerin tavrını inceleyin... Rüzgarın yönünü hemen anlarsınız. Bir de garsonlara dikkat edin... Epey fikir edinirsiniz.
Tabii başka ölçüler de var. Mesela eski tüfekler...
Ne tarafa meyletmişlerse, bilin ki yine koku aldılar.
Bir de müşkülpesent tipleri unutmayın. “Nereye oy vereceğiz” diye size soruyorlarsa, hele “Hiçbir parti içime sinmiyor” diyorlarsa, hemen bir çarpı işareti koyun.
Sona yaklaştığımız halde, hâlâ kararsız pozunda olanlar varsa, onu da yutmayın. Bu sükutun mahcubiyetten kaynaklandığını bilin ve gülüp geçin.
Anketlere de bakın. Faydalıdır. Gerçi bu seçimde fazla anket yapılmadı. Yapanlar da yoğurdu üfleyerek yedi... Haklılar. Kimse mesleki kariyerini sarsmak istemedi. Bu yüzden algı operasyonları bile sınırlı kaldı. Geçiniz... Bu saatten sonra anketlere değil, kendi antenlerinize güveniniz.
Çıkınız şimdi sokağa. Ölçüm yapınız. Unutmayınız. Taksi şoförleri, polisler ve garsonlar. Havayı onlardan alırsınız. Aksi halde siyasi nutukları dinleyip şaşkına dönersiniz. Pardon, bir unsur daha var: Kadınlar. Her kadın asgari 2 oy demek.