Her şey ortak, anladık ama tartışma’ya pek benzemiyor bu.
Mutabakat metnine bakarsak, tartışmadan ziyade bir sohbet’i andırıyor.
Eşit süre güzel.
Lakin eşit soru ne demek?
Aynı soru demek mi?
Yani mesela trafikle ilgili düşüncelerini, 5 dakika ya da 10 dakika Binali Bey anlatacak, sonra 5 veya 10 dakika da Ekrem Bey anlatacak, öyle mi? Yahu, tuzu biberi olmayan böyle bir formatta, moderatöre bile ihtiyaç yok... Yazık değil mi İsmail Küçükkaya’nın kariyerine? Halbuki ona bıraksalar, birbirinden farklı ve çarpıcı sorularla, programı ilginç hale getirebilir.
Şimdi korkarım ki dağ fare doğuracak.
İnşallah aldanıyorumdur. Belki de moderatör, akıllıca yöntemlerle protokolü delecek ve sohbeti renklendirecektir, bilemem. Ama 6 maddelik o anlaşma, bana pek soğuk geldi.
Asıl onu diyecektim.
Ne anlaşması bu?
Neyin protokolü? Bu senet sepet ne?
Maddelerin bağlayıcılığı ne? Riayet etmezsen cezası ne? - Noterden tasdikli mi? Yok artık, daha neler. Bir de tazminat maddesi ekleseydiler bari.
Bu derece güvensizliğe pes doğrusu... Ege semalarında dalaşan Türk-Yunan pilotları bile daha centilmen davranırlar birbirlerine.