Ekonomik durum berbat ama her yer tıklım tıklım dolu... Nasıl oluyor bu? Yiyecek, içecek, giyecek, davet, balo, gala.... Vur patlasın, çal oynasın. Ancak şöyle izah edilebilir:
- Allah kerim. Ya da: - Battı balık.
Tabii bir ihtimal daha var: Türk insanı, burnundan kıl aldırmıyor / Hayat temposunu hiç bozmuyor / Kan kusuyor, kızılcık şerbeti içtim diyor / Güzel gönüllü insanlar, hesabı ödemek için masada hâlâ kavga ediyor. Allah kimseyi gördüğünden ayırmasın. Allah gönlümüze göre versin.
Bu zengin gönül, bizim genlerimizden geliyor. Cebindeki son kuruşu bile arkadaşına verip kendisi yürüyerek eve giden, delikanlı nesiller ülkesi bu Türkiye. Fakirler, dar gelirliler, daha da bonkör:
- Getir oğlum hesabı. Alman usulü de neymiş? Ayıp.
Peki, bu gidiş iyi mi kötü mü? İstediğiniz kadar “kötü” deyin. Türk insanı böyle mutlu oluyor. Dolar’ın çılgın yükselişi karşısında bile teslim olmuyor. Nitekim dolar çıktı diye tatilini veya yolculuğunu iptal edene rastlayamazsınız. Ama seçim sandığına nasıl yansır, ne kadar yansır, işte onu bilemiyorum.