Binali Bey, slogan üretti. - “Çünkü çaldılar.” Tabii ki akla gelen ilk soru: - Kim çaldı?
Eh, madem kimin çaldığını bilmiyorsun, hırsız kovalamaktan vazgeç, bırak adamın yakasını...
Hatta, gıyabında bu usta hırsız’ı hem tebrik et, hem takdir. Belli ki iyi eğitim almış.
Olacağı şudur: 23 Haziran da gelip geçecek...
Daha kimbilir kaç bahar, kaç yaz, kaç seçim gelip geçecek.
Fakat anlaşılıyor ki şu 31 Mart muhabbeti hiç bitmeyecek.
Hani var ya, taa 30-40 yıl önceki maçı hâlâ hararetle anlatıp anlatıp “kaçar mıydı o penaltı” diye dövünmek...
İşte öyle bir şey.
Hemşerim
İstanbul’a bir Belediye Başkanı seçilecek ama onu Anadolulular seçecek. Bu çok güzel.
Türkiye’yi sırtında taşımak’la övünen şu İstanbul, görüyorsunuz ki Anadolu İnsanı’nın iradesine muhtaç... Kendi oyu kendine yetmiyor.
Merhaba hemşerim. - Memleket nere? Sorun sorun...
Memleket nereymiş öğrenin. Yağmur ve toprak kokan Anadolu’nun bereketini getirdi onlar İstanbul’a.
- Hemşerim, sandıkta oy nereye? Sorun sorun. Kime oy verecekmiş öğrenin. Cevabını alırsınız:
- Anadolu’ya oy vereceğim. Anadolu’ya mı? Öyle ya. İki aday yarışıyor.
İmamoğlu ve Binali Bey. Onlar da Anadolu çocuğu. Biri Trabzonlu, diğeri Erzincanlı. İşte size İstanbul.