ÖDP iyi düşünmüş. Adını değiştirdi. 2020’de onun adı artık Sol Parti. Gerçi solcuyum demekle solcu olunmuyor ama ÖDP’li arkadaşların böyle bir sabıkası yok. Onlar göründükleri gibi olmak istediler galiba... Ya da oldukları gibi görünmek. Başarılar dilerim.
Tabii, bütün solcuların oylarını alacak değiller. Bütün işçiler, sanki gidip İşçi Partisi’ne mi oy attılar bu ülkede? Atatürkçüler, sadece CHP seçmeninden mi ibaret? Milliyetçilerin oyları MHP oyları kadar mı?
Mümkün mü? Nüfusun yüzde 96’sı Müslüman olduğu halde, Saadet Partisi yüzde kaç oy alabiliyor? Maşallah, Türkiye’de tahmin edemeyeceğimiz kadar bol komünist vardır ama Komünist Parti’nin oyu yüzde kaç?
Gelelim Kürtlere. Türkiye’de ne kadar Kürt var? Her kafadan bir ses:
- 20 milyon var. - 25 milyon var.
- Belki daha çok. Allah ziyade etsin ama HDP niye 6 milyon oy’dan fazlasını alamıyor?
Demek ki hiçbir partinin adıyla müsemma oy alması mümkün değil. İşte Almanya. Orada Hristiyan Demokratlar, niye yüzde 35 - 40’a varamıyor? Hristiyan seçmenlerin sayısı bu kadar mı?
ÖDP’nin yeni adı hayırlı olsun: Sol Parti. Siyasi yelpazede, onu bir istisna kabul ediyorum. Sol oyları avlamak için değil, kimliğini dürüstçe ifade etmek için böyle bir değişikliğe gittiklerine eminim. “Sol” kelimesini açıkça telaffuz edebilmişlerdir.
Yoksa, Sosyal Demokrat ve benzeri kaçak, kaypak ve ürkek sıfatların arkasına saklanabilirlerdi. Öyle yapmadılar. Salyangoz satmaya cesaret gösterdiler.