Ezbere bakın. Her olayda aynı:
- Provokatör var.
Ne provokatörü?
Adam bir cani, adam bir katil, gözü dönmüş bir terörist...
En azından bir saldırgan. Fakat hayır.
Ona kibar bir isim bulmuşlar:
- Provokatör.
Provokatör olmak kolay değil. Eğitim ister, akıl ve zeka ister, beceri ister, uzmanlık gerektirir.
Bu ise cahil. Akılsız ve beyinsiz bir canavar.
Nereyi yaktığının, nereyi bastığının farkında değil...
Protesto da bilmez bu maganda. Sadece yakar yıkar.
im bu? - Provokatör. Adam bir duysa: Küfür zannedecek.
Tribünleri ateşleyen o. Cemaati ateşleyen o. Gençleri birbirine düşüren de o.
Ne büyük kabiliyet. Güzel bir ünvanı hakediyor. Ne diyelim ona? Provokatör diyelim.
“Ajan provokatör” diye bir de kartvizit bastıralım.
1 Mayıs
Bayram... Ama bayramdan ibaret değil.
O artık demokrasiyi denetleyen, hatta yücelten bir kurum haline geldi.
Yani, sadece klasik bir miting heyecanı ya da kuru bir hamaset hevesi sanmayın onu.
Emek ve alın teri kadar, dayanışmayı da o kutsallaştırıyor.