İmamoğlu’nu dinledim. Kanal İstanbul’un getireceği “muhtemel tehlikeleri” saydı... Bunların 1 tanesi bile gerçekleşse, felâket... Kaldı ki, 10-15 maddelik bir paket. Maddelerin hepsi de birbirinden tehlikeli. Allah korusun.
İmamoğlu, “bilimsel verilerle konuştuğunu” söylüyor. Öyleyse bu sayıp döktükleri de ancak bilimsel verilerle çürütülebilir. Esasen devlet, bu iddiaları çürütmeye mecburdur. Kazmayı vurmadan önce...
Şanssızlık şurada. İmamoğlu’nun partisi istemezükçü olarak anılıyor. Sicilinde neler var: “Keban’a hayır”dan tutun, “köprüye hayır”a kadar oradan tutun “renkli televizyon’a hayır”a kadar bir dizi şaka. Bu bakımdan “Kanal İstanbul’a hayır” kampanyası, ciddiye alınmıyor olabilir. Çoban hikayesi gibi.
Ama ya bu defa ciddiyse? Devlet, herhalde tedbir alacaktır ya da bu iddiaları teker teker çürütüp, milleti rahatlatacaktır. Yâni “bunlara cevap vermeye değmez” deyip geçemez. İnsanların kafası karışmamalı.