Giriş
Kutuplaşmadan öte... Bir de kemikleşme var. Siyasi partiler ne kadar sertleşirse, onlara oy veren kitleler de o kadar mutlu oluyor. Böyle bir bünye...
Milli bütünlüğümüz konusundaki hassasiyetini çok iyi bildiğimiz Devlet Bahçeli, bakın ne diyor:
CHP hangi teklifi getirirse getirsin, destek vermeyiz. Yoo, makul ve faydalı bir teklifse, nereden gelirse gelsin, MHP’nin destekleyeceğini herkes bilir.
Bence fevri söylenmiş bir cümle bu. Neye benziyor? “Hükümet dünyanın en doğru işini yapsa bile onu alkışlamayız” diyen muhalefet biçimine benziyor... İnşallah o da fevri bir cümle olmuş olsun.
Fakat her ikisi de parti tabanlarında memnuniyet yaratmış bulunuyor. Anlatmak istediğim kemikleşme zaten budur işte.
Görmüyor musunuz? Kayak tatili tartışmalarında İmamoğlu taraftarları, İmamoğlu’ndan daha cansiparâne savunma yapıyorlar.
Libya tartışmalarında Kılıçdaroğlu’ndan daha ateşli konuşmacılar görüyoruz.
“Suriye’de ne işimiz var” diye Kılıçdaroğlu 2 kere sorduysa, taraftarları 20 kere sordu.
Böyle bir kemikleşme sürerken Ali Babacan gelip de siyasi yelpazenin neresine oturacak, hangi üslubu benimseyecek, merak ediyorum.
Bu ortam ona hiç uygun değil.
