Rağmen...

Korona’dan başka hastalıklar da var.

Kimbilir kaç kişi ameliyat olmak için yasağın kalkmasını bekliyordur.

Çünkü sokağa çıkamıyor... Kimbilir kaç kişinin kanser tedavisi yarım kalmıştır.

Kimbilir kaç kalp hastası bir türlü doktora gidemiyordur.

Şunu demek istiyorum.

- Milletin ezici çoğunluğuna bravo. Bütün hak ve özgürlüklerini feda etti...

Kurallara uydu. Eve çekildi...

Tedbir ve tevekkül içinde, sürece katkıda bulunuyor. Sonuç: Salgın kontrol altındadır.

Esasen demokrasi havariliği yapmanın şimdi zamanı değil. İşte İsveç... Güvenlik yerine özgürlük dedi...

Kulağa da güzel geldi. Ama ne oldu? 1 haftada verdiği can kaybına bakın. 3 bini geçti.

Uzmanlar iyi bir ihtimalden bahsetti:

Deniyor ki:

- Virüsün yayılma hızı başkadır, şiddeti başkadır.

Yani şiddeti azalmaktaysa, yayılma hızı sıradan bir grip’e dönüşür.

Peki, şiddeti azalır mı? Cevap:

- Hiçbir virüsün şiddeti, sonsuz değildir.

Tersini söyleyen var mı, bilmiyorum. Ben sadece bardağın dolu tarafını göstermek istedim. Biz, tedbire ve tevekküle devam edelim.