Çok şey değişti ve gelişti. Lök gibi oturup yerinde sayan, sadece siyasettir. Şu mitinglere bakınız: Hamaset dolu nutuklar.
Abartılı vaatler. Ve bindirilmiş kıtalar... Mesela, Mersin’de miting mi var: - Merhabayın Adanalılar / Selam size Antalyalılar / Hoş geldiniz Burdurlular.
Salıları Meclis’te grup toplantıları mı var: Salon mitingine benzer bir atmosfer. Kürsüde hep liderler. Salonda lideri alkışlayan partililer.
Ama içlerinde tek yabancı yok. Hepsi ‘bizden.’
Genel Kurul Salonu’na bakınız. Bütçe müzakerelerini bir izleyiniz. Bütçeden başka her şeyi müzakere eden münazaracılar.
Sataşmalar, laf atmalar. Cevap verenler. Sataşma var deyip tekrar söz isteyenler. Ve yüksek tansiyon. Sonunda zaten kavga.
Yıllardır izlediğimiz bu.
Buna rağmen... Türk siyasetçileri, batılı meslektaşlarından daha bilgili, daha birikimli, daha çalışkan. Ne var ki daha öfkeli...
Öfkelerini yendikleri gün, Türkiye daha hızlı gelişecektir. Nitekim, özel sohbetlerde ne kadar sakin, ne kadar ılımlı ve olumlu insanlar.
Bunları kalabalıklar coşturuyor galiba. Coştursun.
75 yıldır kavga dövüşe rağmen geldiğimiz nokta hiç de fena değil.