Anayasa da neymiş. Zaten kesip attılar. Biri dedi ki:
- Önce zihniyet değişmeli. Öbürü dedi ki:
- Sıfırdan anayasa olmaz. Yeni bir cumhuriyet demektir bu. Beriki dedi ki:
- Sen önce mevcut anayasaya saygılı ol. Velhasıl... Ret, ret, ret...
Bu vesileyle, size desem ki:
- Biz, darbe anayasalarıyla yaşamaya mahkûmuz. Hoşunuza gider mi bu laf? Gitmez. Öyleyse lafımı geri alıyorum:
- Biz, darbe anayasalarıyla yaşamaya mahkûm değiliz. Ve de:
- Bunu bize kimse reva göremez. Darbe yanlıları bile.
Anayasa nedir? Toplumsal mukaveledir. Elbet nitelikli çoğunluk ister ama çoğulcu bir katılım’la hazırlanır. Bu katılımı milletten esirgemek ne demektir? Öyle yapacaklarına kendi anayasa taslaklarını sürseler ya masaya... “Hangi taslak” diyeceksiniz. Hani şu Prof. İbrahim Kaboğlu’nun cebindeki taslak... Hani şu HDP’nin yüksek katkılarıyla hazırlanan taslak. Artık gizlisi saklısı kalmadı. Nasıl olsa yüz göz olduk.
Tek eksik
Millet İttifakı cenahında bir hareketlilik var. Ziyaretler... İadei ziyaretler... Mutlu görüntüler... Neler neler. Hayrola? Bir şey mi var? Var... Her buluşmada Parlamenter Sistem’i vurguluyorlar... Adeta kutlar gibiler. Eh, haksız da değiller...
- Niyet ve kararlılık tamam.
- Mutabakat tamam.
- Sisteme dönmek için her şey hazır. Tek eksik... Ortada yasa yok. Yasa şöyle dursun. Bir taslak bile yok.