İtiraz, seçimin bir parçasıdır. Süreç öyle tamamlanır.
Tıpkı mahkeme kararını temyiz etmek gibi bir şey bu...
Bizim hayatımız, her seçime itirazla geçmişken, şimdi bu itiraz’a itiraz nereden çıktı?
Neyse. İtirazlar inceleniyor. Bırakın incelensin. Kimin kârlı, kimin zararlı çıkacağını bilmiyoruz.
Bilsek bile hak hukuk adalet’ten vazgeçemeyiz.
Demokrasinin başladığı 1950’den beri, belki 1950 kere itiraz yaşamışızdır. Sanki bu ilk mi?
Peki, Amerika’ya ne oluyor? Trump’ın seçilişinde Rusya’nın parmağı’nı araştıran Amerika, bizim seçimlere niye burnunu sokuyor?
Yahu bir kerecik de Kemal Kılıçdaroğlu versin şu Amerika’ya ağzının payını...
Bir etkisi olmasa bile bari Türk’ün yüreğine su serpsin.
Siyaset kurumu çok yoruldu. Biraz istirahat.
4 yıl seçim yok deniyorsa da, seçim istemeye kimsenin yüzü olmadığı için şimdilik öyle deniyor.
Birkaç ay geçsin, görürsünüz, dökülürler yine ortaya.