Şeyi şey etmek

Adı çıkmış dokuza... İnmez sekize... Hay Allah. Din eksenli tartışmalardan ne kadar uzak kalmaya çalışsa, aksi gibi her netameli konu, gelir mutlaka onu bulur. Buyurun bakalım. Şimdi de Sultanahmet Camisi. CHP, mecburen yine savunmada. Durup dururken...

Bu defa Prof. Kaboğlu sebebiyet verdi ama durun bir dakika, hemen hocaya yüklenmeyin. Ne yapsın Kaboğlu? Hangi Kab’a girsin? O kadar yabancı ki, söylediği lafın Türk Toplumu’nu rahatsız edeceğini bilemedi. İhtimallerden biri bu.

İkinci ihtimal... Hoca, yanlış anlaşıldı. Klişe deyimle “sözleri maksadını aştı.” Öyle ya. “Sultanahmet ibadete kapatılsın” demedi ki. Ne dedi? “Evrensel bir boyuta taşınsın” dedi. Gerçi böyle bir cümlesi yok ama -meğer- öyle demek istedi... Yani, profesör olduğuna bakmayın. Türkçe kelimeleri yan yana iyi koyamadığı için meramını anlatamadı. Artık siz anlayacaktınız. Sizin Türkçeniz yok mu?

Niyet okumayı bırakın. Hocamız, burayı Bale Okulu yapalım demedi. Diyebilirdi de.

-İşte çağdaş Türkiye. Ama demedi. Sadece müze dedi. Şeyimizi şey etmeden şey etmek, kimseye bir şey kazandırmaz. Durduğunuz yerde şey çıkarmayın. Ne biçim şeylersiniz?