Seçim yapıldı, bitti. Yeni hükümet kuruldu. Oho, icraat başladı bile.
............
Görünüş bu.
Anladınız, değil mi? Seçim, seçimde kazanılmaz, seçimden önce kazanılır tezinin genel provasını izlemekteyiz. Muhalefet bunu oynuyor.
Hayali bir hükümet. Hayali uygulamalar, hayali yaptırımlar... Meydan okumalar, gözdağı vermeler, bazen tehdit, yalan ve iftira dahil her yola başvurmalar... Hepsi hayali... Tabii bekâra karı boşamalar da var. Oyunun kuralı böyle. İnanıp inanmamak sana kalmış.
Fakat, iyi oynamak şart. Bu oyunu çok iyi oynayabilirseniz, rakibinizi seçimden önce, sahiden yenebilirsiniz. Rakibinizin seçmenini moralman yıkabilirsiniz. Sandığa gitmezler bile... Havlu atarlar. Artık etrafı bulutlar kaplamış, ortalık kararmış, hayat kâbusa dönmüş, sanki dünyanın sonu gelmiştir.
Sahiden yaman bir oyundur. Futbolda, özellikle de derbilerde sık sık görürüz. Kaybedeceğine inandırılmış taraftar, maça gelmek bile istemez. Çünkü öbür taraf rolünü iyi oynamış, maçı, maçtan önce kazanmıştır. Fakaat... İyi oynayamaz da yüzüne gözüne bulaştırırsan, hezimete uğrar, rezil olur gidersin. Yani, usta oyuncular lazım. Ne yapalım? Bu da liyakat ister.
Yetmez
Hayvanlar artık mal değil birer can sayılacak. Eyvah... Can güvenlikleri nasıl sağlanacak? İnsanlar yaşadıkça?..