Yarışa en önde başlayan Çin, arka sıralara doğru kayıyor...
Kaydı bile. İtalya bastırıyor...
Klasmanda başa geçmek üzere...
Belki geçti bile. Peki, İspanya? O aslında gizli favori ama çaktırmıyor.
Almanya malum. Tam bir “Alman usulü” çalışıyor. Fransa’yı sormayın...
Marka olan pahalı kokuları bıraktı, 5 Euro’luk kolonyaya fit oldu.
Yunanistan’ı soruyorsanız, geçiniz... O ikinci kümede.
Burada birinci gelmek değil, sonuncu gelmek mühim. Bisiklet sporu’nda yavaş gitmek diye bir oyun oynardık vaktiyle.
- Yavaş gideceksin... Düşmeden, devrilmeden.
En yavaş gidebilen, yani sonuncu olan, birinci sayılırdı...
Çok zor bir oyundu. Virüsle mücadele, tıpkı ona benziyor...
En az zayiat veren, şampiyon olacak...
- Haydi Türkiye.
Devlet var ya... Ağzıyla kuş tutsa, yaranamıyor.
- Virüs de neymiş? Ruh hastaları daha büyük tehlike.
Bakar mısınız? Zaten işin en acı tarafı şudur.
Aranıza 1 buçuk metre mesafe mi koyarsınız, yoksa 2 metre mi, onu bilmem ama insanlardan uzak duracaksınız azizim, uzak...
Allah sizi insanlardan korusun.