Terörle mücadele ederken deprem olgusu çıktı karşımıza...
Depremden kaçarken bu defa da koronavirüs denen bir canavar türedi:
Bir korkuyu başka bir korku’yla yenmek, ezeli talihidir insanlığın.
Biz Milli Mücadele vere vere geldik bugünlere. Her mücadeleyi de kazandık.
Ne var ki, bu virüse karşı nasıl topyekûn savaş verileceğine dair, bir milli tecrübemiz yok.
Bu bakımdan, ilk günler belki bocaladık. Ama devletin basiretine bakarak, kişisel hatalarımızı telafi etmekteyiz.
Şu anda sath-ı müdafaa’ya geçmiş durumdayız. Kazanacağız.
İspanya şöyleymiş, İtalya böyleymiş... Vallaha her koyun kendi bacağından asılır...
Onlar Batılı ya, çok uygardırlar ya, buyursunlar, çıksınlar işin içinden... Bir göçmen meselesini çözemeyen Batı’yı endişeyle izliyoruz.
Bakalım, vekalet savaşları, 5’inci kol organizasyonları şimdi para ediyor mu?
Amerika’nın ona buna hibe ettiği o modern silahlar, bakalım şimdi işe yarıyor mu?
Ben inanıyorum ki, Türkiye bu savaştan hem galip çıkacak, hem de avantaj yakalayacak.
Dünya, paçasının derdindeyken, mayıs ve haziran ayları, bize şimdiden gülümsüyor.