Giriş
Her şey tamam. Yeni Hükümet belli. Hükümet’in başı belli. Programı belli. Yapacağı ilk işler de belli... Bir tanesi Suriyeli göçmenleri geri göndermek, onlara sınır ötesinde barınaklar, evler, okullar, hastaneler, çarşı pazarlar açmak. Kaynak da hazır.
- Avrupa Birliği söz vermiş.
Her şeyden önce şunu sorayım:
- AB mahfillerinde sen kimi tanırsın ve kim seni tanır da söz alınır, söz verilir?.. Ve de medyanın haberi olmaz? Sonra şunu sorayım:
- Avrupalı, verdiği sözü tutar mı sanırsın? En sonra da şunu sorayım:
- Ortada meşru bir hükümet dururken, yabancılarla oturup müstakbel hükümet olarak sen nasıl konuşabilirsin?
“Söz aldım” diyor. Sen de bazı sözler verdin mi? Söz de alsan, söz de versen, bu olay, gayriciddi yönüyle ele alınmalıdır.
- Kimdir bu Avrupalılar? Kimdir bu AB adına konuşanlar? Hem de kiminle konuşuyorlar? Bir cumhurbaşkanı adayı ile. Aday bile değil. Aday adayı bile değil. Sarı Çizmeli Mehmet Ağa. Ama öyle bir Sarı Çizmeli ki “Türkiye’de can ve mal güvenliği yok” diyebilecek kadar imtiyaz sahibi... Gerektiğinde “YPG bize mi saldıracak?” diye sorabilecek kadar espri gücü de var.
......
Not: Kuzey Suriye’de mülteciler için iskân sahaları açmak, kötü bir şey değildir... Bilakis ciddi bir iştir... Benim yanlış bulduğum, bunun yetkisiz insanlar tarafından hafifletilmiş olmasıdır.
