İsimlerini yazmaya lüzum var mı? Herkes artık biliyor: İmamoğlu, Yavaş, Kılıçdaroğlu, Akşener, İnce, Gül, Sarıgül, Babacan...
Unuttuğum isim yoktur inşallah. Bunlar kim? Müstakbel Cumhurbaşkanları. Yani 2 yıl sonraki cumhurbaşkanları.
Dünyadaki mevsim değişiklikleri kadar mühim bir olay bu... 20 yıl sonra ocak ayında denize girebileceğimiz, nasıl bugünden manşetlerdeyse, müstakbel cumhurbaşkanları da şimdiden gündemde.
Ne yapalım? Buna mecburuz. Bakar mısınız, içlerinden biri, seçildiğinin daha ilk 6 ayında, hayatımızın değişeceğini söylüyor. Duymayalım mı?
Ben bunu çok merak ediyorum. Müstakbel cumhurbaşkanı, hayatımızdaki değişiklik’ten neyi kastediyor acaba? Hayrola?
- Türkiye’ye can ve mal güvenliği mi gelecek? - Tapu ve mülkiyet mi kutsallaşacak? - Yaşam biçimine herkes kendi mi karar verecek?
Velhasıl, 20 yıldır yapamadığımız ne varsa, şimdi hepsi yapılabilir mi olacak? Eski SSK müdüründen bunları tek tek duymak isterim.
Çünkü, dediğini yapar... Hele bir de söz verirse, hepimizin hayatı kurtulur. Diğerlerini bilmem ama o arkadaşa kefilim.