Okyanus ötesinden sallayıp duruyorlar:
- DEAŞ’ı yendik, artık eve dönüyoruz. Yalana bak. Tek cümlede üç yalan:
1- Yenmediler.
2- Çünkü savaşmadılar.
3- Eve de dönmediler.
Sadece nöbet değişikliği var.
Nedir onlara Suriye’de cazip gelen?
Büyük proje suya düştüğü halde, hâlâ ne işleri var Suriye’de?
Hem de askeri kanat bastırıyor:
- İlle orada kalalım. Hangi asker, yabancı bir ülkede, hem de mahrumiyet bölgesinde “ille de” kalmak ister?
Subay takımının bu çöl sevdasını anlamak mümkün değil.
Terör örgütlerini anlarım.
Onlar varil varil perakende petrol ticareti bile yapıyorlar. Uyuşturucu trafiği desen, muazzam bir para dönüyor.
Peki ama subay takımına ne oluyor?
Hah...
Mesele bu zaten.
Ortak olmadıklarına göre... Haşa, böyle pis işlere asla karışmadıklarına göre... Harabeye dönmüş bir ülkede niçin çile çekiyorlar? Niçin, niçin?
Aman yahu bu da mı dert?
Tasası bize mi düştü?
NOT:
Kimsenin ittifakına iltihakına şusuna busuna karışmam ama Kürdistan meselesinde Atatürk’ün partisi’nin ne düşündüğünü merak ederim.
Bir de milliyetçi gelenek’ten gelen siyasetçilerin suskunluğuna hayret ederim. (Mansur Yavaş hariç. Onu mazur görürüm.)