Duydunuz mu?
- Rakamı gizliyorlarmış. Elazığ depremindeki can kaybı 41 değil en az 500’müş. Kendine sanatçı süsü veren be hey zavallı:
- Yüzlerce cansız beden nerede ve nasıl saklanır?
- Binlerce insanın gözü önünde kim kimi saklayabilir?
- Bunların yakınları, tanıdıkları, soranları, edenleri falan hiç yok mudur? Be hey zavallı. Sahiden 500 kişi ölseydi çok mutlu olacaktın ama ne yapalım, senin canın sağolsun.
“Son dakika” haberleri, zaten yüreğimizi hoplatıyor, TV anonslarında dikkatli olalım arkadaşlar. “Deprem Marmaris’te hissedildi” demek başka, “Marmaris’te deprem oldu” demek başka. Marmaris’in 200 küsur km ötesinde, Akdeniz’in tam göbeğinde ve 25 km derinliğinde olan bir deprem, “Marmaris’te deprem” diye sunulunca ödümüz koptu, herkes telefona sarıldı. Türkiye hassas bir dönem yaşıyor.
Bir tarafta seri deprem. Öbür tarafta savaş rüzgârları... Derken bir de Çin’de korona salgını çıkmaz mı? Evelallah... Biz “Korona’dan korkmayız, Korona bizden korksun” deriz ama fatura Çin Lokantaları’na çıkmasın sakın. Merak etmeyin.
Bizdeki Çin Lokantaları, Çin’dekilerden daha titiz, daha sağlam ve garantilidir. Bunu Çinliler bile kabul ediyor. Not: Ben hep zannederdim ki İsrail’in patronu ABD’dir. Ne münasebet. Meğer tam tersiymiş. ABD’nin patronu İsrail’miş. Özür dilerim.